ERASMUSA GİDİŞİM VE İLK GÜNÜM

Merhabalar.Şuan yurt odasında boş boş ve yalnız otururken sizler için yazı yazmak geldi aklıma.Ki zaten yapabileceğim bir şey yok.Polonyada Pazar gunu açık hiçbir yer bulamadığınızdan ve pazarları bu ülke sessiz hayalet şehire dönüştüğünden ne hat alabildim ne de internet bulabildim.Pazartesi ilk iş hat almak olacak..Bütün gun ne yaptın diye sorarsanız internet ,hat olmadığından butun gun kitap okuyup etrafı keşfettim.Ee o halde anlatmaya başlıyayım. 8 subat gecesi  saat 23.00 da Hataydan Sabiha Gökçen uçtum .Daha İstanbula iner inmez aksilikler başladı.Bagajımı aldım bir de ne göreyim,valizim kırılmış.Havayolu şirketlerinin sürekli yaptiklari bu hata benimde basıma gelmiş oldu.Rapor yazıp kırık olduğunu bildirmekten başka yapacağım bir şey olmadigindan diğer uçuşumu beklemeye başladım.Diğer uçuş için havaalanında sabahladım desem daha doğru olur galiba.Çünkü Prag uçuşum Sabah 12.00 da idi.Direk  neden Polonya içine uçmadınız derseniz şöyle cevaplıyayım.Polonya içine uçmak hem cok pahalı hem de Polonyanın başkenti olan Varsova bizim bulunduğumuz Şehir olan Katowice’ye uzak.Katowice Prag,viyana,Budapeşte gibi  şehirlere cok yakın olduğundan hem daha az maliyetli ve daha yakın olan bu yolu tercih ettim.Ama cook yorucuyduu.Sürekli bir yerden bir yere aktarma yapmam gerekti..Havalanında Sabahladıktan sonra Prag uçuşum geldi çatti.Hem heyecanlı hem de ülkeden ayrılmanın verdiği hüzünle ayrıldım .Praga indiğimde biraz garip oldum.Cunkü arada 2 saat fark var Avrupa ile Türkiyenın.Kolumdaki saat 3.20 yi gösterirken burda saat 1.20 idi.Neyse bana garip geldi işte :D Pragtan valizlerimi aldıktan sonra Flixbus dedikleri Avrupanın her yerınde çok ünlü ve yaygın olan bu otobüslerin duraklarına gitmem gerekiyordu.Önümde  2 seçenek vardı.Ya Prag metrosunu kullanacaktim ya da 2 aktarma yapıp 1 saat 45 dakikada varacaktım.Ya da taksi ile 30 dakika da varacaktım.Ben zaten cok yorgun olduğum ve bavullarım cok agir olduğundan dolayı ve ayrıca Polonya otobusumun 15.20 de olması sebebi ile taksiyi tercih ettim.30 euro verip hemencecik vardım.Otobus terminaline.Ve bundan sonra sadece son 2 aktarma kalmişti.Prag otobüs terminalinden Brno Otobüs terminaline gidip ordan da son kez Katowice otobüslerine bindim.Yani Pragtan Polonyaya toplam da 6 Saatte varmiş oldum.Katowice vardığımda sagolsun benım hemsehrim olan ve internet aracılığı ile tanıştıgım Gizem abla  karşiladi.( kendisi 1 senedir Katowicede yaşayan bir Malatyalı J) .Gizem abla  otobüs biletimi alip  yurdumun bulunduğu bölgeye götürdü.Son yolculuğum 20 dakika sonunda bitmiş oldu ve yurduma vardım.Yurt görevlisi Leh yani Polonyalı ve İngilizce bilmiyordu.Şansıma iyi İngilizce bilen bir Leh öğrenci geldi ve kadının söylediklerını İngilizceye çevirdi  bana.İşlemleri hallettikten sonra odama çıktım. Odalarımız 3 er kişilik.Ama şu şekilde kapiyi açıyorsun koridor var ve içerde 2 oda ve tuvalet, banyo. . 1 tanesi tek kişilik,diğeri 2 kişilik. Ve benım  odam 2 kişilik.İlk kez yurta kalacağım umarım oda arkadaşımla anlaşırım :D neyse devam edeyım. Odama girdiğimde kimse yoktu.Aslında içerdeki tek kişilik odada bir Polonyalı kız kalıyormuş ama suan ailesının yanında tatildeymiş.Velhasıl Kelam odada tek basıma idim ben.Ülkemden ,ailemden,arkadaşlarımdan ayrılmış cok  duygusal bir şekilde yalnız basıma uyumaya çaliştim (mecbur zaten başka yapacağım bir şeyde yoktu).Ertesi gun yani yurtta ilk gunum sabah erken uyanıp sıkıldığımdan yürüyüşe çıkayım dedim.Yürüyüş yaparken dikkatımı çeken şeylerden biri şu oldu sabah insanların cogu köpeklerini gezdirmeye çıkıyor.Her yerde köpeğini gezdiren insanlar görebilirsiniz.Onun dışında ülke ile ilgili 2.izlenimim şu gerçekten insanları cok soğuk ve yardımsever değil ayrıca su aşşşşırı pahalı.Kücük 500 ml litrelik su 2.40 zloty yani 3 lira 36 kuruş ediyor.Zaten genelde aromalı ve gazlı sular var.Normal su pek tercıh edilmiyormuş ama yinede bulabiliyorsunuz.Tabi ki bende normal su aldım :D.İlk gunum boş boş oturarak geçti ama yarın Oryantasyon haftamiz başliyor.Yogun bir program yapmışlar erasmus öğrencileri için.Bu seferlik yazım bu kadar.Ama Erasmus günlükleri yazmaya devam edeceğim.Takipte kalın